3 Ekim 2009 Cumartesi
Kılıçla Gelen...
Bir atasözü vardır kılıçla gelen kılıçla gider diye. Bu atasözü sanki Beşiktaş için söylenmiş. Süleyman Seba'yı taraftarı kullanarak hiçte yakışık almayan şekilde gönderen Serdar Bilgili yine taraftar kullanılarak gönderilmişti. Hemde daha küçücük olan kızına bile küfürler edilmişti. Yıllar geçti Serdar Bilgili'yi taraftarı kullanarak gönderen Yıldırım Demirören yine aynı durumla karşı karşıya. İşin kötüsü geçmişte taraftarı başkan olmak için kullanan bu isimler her defasında daha kötü bir duruma düşürülüyor. Yıldırım Demirören tartaklanan ilk Beşiktaş başkanı olarak tarihe geçti. Arabası tekmelendi, kafasına yumurtalar atıldı. Gerçekten de üzücü ama Beşiktaş'ın o çok övülen taraftarı da kullanılmaya çok müsait. Vietnam usulu infazların gerçekleştiği, tribünde cinayetlerin işlendiği Beşiktaş tribünlerindeki rant sevdası daha çok başkan değiştirecek gibi görülüyor.
Bu konuda Fenerbahçe kulübü güzel bir açıklama yapmış. Özellikle spor medyasının bu taz taraftar oluşmasındaki rolü vurgulanmış. Yüksek beklentilerin takımları ne kadar zor durma soktuğunu ve gazetecilerin bunu kullanarak tiraj aldıkları belirtilmiş. Yerinde ve güzel tespitler. İlerleyen dönemlerde bir futbolcu, bir yönetici hatta bir taraftar sakat kalmadan ya da ölmeden bu durumun önünü kesmek şart. Geçen sene Fenerbahçe camiasında da buna benzer şeyler yaşanmış ancak daha sonra sulh sağlanmıştı. Umarız bundan sonra bu oyunun bir spor olduğu herkes tarafından özellikle medya tarafından iyi anlaşılır. Medya mensuplarının renk aşklarının sadece evlerinde olması gerektiği bunu işlerini yaparken unutmaları gerektiği gerçeğini göz önünde bulundurmaları gerekir. Yoksa daha bir çok olayda sorumlu kendileri olacaklar.
Etiketler:
beşiktaş,
Çarşı,
fenerbahçe,
holiganizm,
Serdar Bilgili,
Spor medyası,
Süleyman Seba,
Yıldırım Demirören
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder