Bu nasıl bir gazeteciliktir? Sen Galatasaray'ın amigosu musun be adam! Lig tv'nin taraflı yayınlarına alışığız. Senin orada sorduğun güdümlü sorulara da alışığız. Hadi orada müdürün izin veriyor. Ya Akşam Gazetesindeki şu son yazına ne demeli? Sen nasıl bir bayanı eğitim düzeyi belli olan bir tribüne hedef gösterirsin? Yarın öbür gün birileri de senin karını, çoluğunu çocuğunu hedef gösterirse ne diyeceksin? Yazıklar olsun.
Bahri Havadır:
Alex Galatasaray'a iki gol attı, sahanın yıldızlarındandı. Kendimize benzettiğimiz eşi ise tribünde, kocası gol atınca Galatasaraylı taraftarlara dönerek garip işaretler yaptı, orta parmaklarını da bu işaretler sırasında kullandı. Doğrusu enteresandı.
Aynı görüntüleri bende izledim. Alex'in eşi kesinlikle Galatasaray tribününe orta parmağını göstermiyor. Ama bu tribün yalakası adam 3 tane yöneticiden 2 tane amigodan aferin alacak diye Alex'in sempatik eşini bile Galatasaray tribünlerine hedef gösteriyor. Ligin 2. devresindeki maçta en küçük bir olay olursa sorumlusu sen ve senin gibi medya mensubu bile diyemeyeceğim yaratıklarsınız. Bu ne rezilliktir ya. Bu kadar mı ayaklara düştü gazetecilik mesleği. Gidin Galatasaray tribününden kombinenizi alın, bağırın çağırın, küfür edin. Ama bu iğrenç fikirlerinizi de kendinize saklayın. Zaten eğitim seviyesi düşük olan tribünleri gererek ne kazanacaksın?
Bak Havadır. Sen 3 paralık bir muhabir bile değilsin. Hatta sende suç yok. Sana o köşeyi veren en büyük suçlu bu bir tarafa biraz insanlıktan nasibini almış bir insan olsan bile böyle bir yazı yazmazdın. Sana gazeteci diyen ve o sarı basın kartını verenlerde aramak gerek suçu. Yazının geri kalan kısmını konuşmuyorum bile. Baştan aşağı rezillik diz boyu.
10 yorum:
rengi ne olursa olsun kafası calısan adamı sansalın ekibine almıyorlar.
omer melih bahri yok birbirinden farkı.
bahri kasınıyor,
zaten i.q. testinden 90 uzeri alınca sansalın yanına yaklastırmıyorlarmıs
omer melih bahri
yok birbirinden farki...
cok sukur bahri zihniyetindeki adamların esiyle de basiyla da isimiz olmaz.
takip edilesi bu gozel bloga konu olası bir sahıs degil.
Bu adama kesinlikle blogumda yer vermezdim ancak yazıyı okuyunca kan beynime sıçradı. Bu adamlar nasıl bu kadar mesnetsiz olabiliyorlar? Holigan olmaya hakları var mı bu adamların? bu adamların yazılarını yüzbinlerce insan okuyor ve etkileniyor.
aksam gazetesine bahri havadir in esinin yapmadigi bir hareketle ilgili yazi yollasak, sormadan, arastirmadan yayinlarlar mi hocam dersiniz?
Belki birdahki maça tribünleri fişekleyip Alexe ve eşine küfür ettirirsek moralini bozup maçı alırız diye düşünmüştür napsın acizlik bu işte. İHSAN ÖZTÜRK
HoAmca bırak birileri yazsın bu terbiyesizlerin yaptıklarını. yoksa dogru soyledikleirne dogru yaptıklarına daha cok inanıp daha da abartacaklar. yaptıkları yanlarına kalıyor surekli.
Chemedya nın bu eleştirel yanını seviyorum, süper bence. Eline saglik hocam.
Hiç sanmıyorum yayınlayacaklarını. Bir de üzerine hakaret ve küfür yeriz. Daha da ötesinde tehdit yeriz.Benim uzun zamandır vurguladığım birşey var. Medyanın mafyayla ve ilişki içinde olmaması gereken herşeyle iç içe olması. Sorsalar, Akşam gazetesi Fenerbahçeli derler ancak böyle bir yazı yayınlanabiliyor maalesef.
Ne çapsız adamlar bunlar yahu...İnsanda biraz onur olur.Diyarbakır'daki FB'li bayanın suratına yumruğu çakan haysiyetsizden ne farkı var şimdi bunu yazanın?
hocam hepsi sigar mi bilmiyorum ama az once bu yalanin sahibine bahri.havadir@aksam.com.tr adresinden bir mail attim. onu kopyaliyorum izninle:
Akşam gazetesinde 28 Ekim 2009 tarihinde yayınlanmış yazınız için sizi tebrik ediyorum. Bugüne kadar başarıyla takip ettiğiniz çizginize uygun ve yakışır bir yazı olmuş. Zaten başka da takdir edilecek bir yanı yok. Yaptığınız işte tutarlısınız, hepsi bu. Ben 29 yaşında bir insanım, siz benden tahminimce en az 20 yaş büyük birisiniz. Sanıyor musunuz ki, şimdi size hakaret etmek istemiyorum, gerçekten de içi çok temiz bir insanım da, o yüzden düzeyli bir mail yazmaya çalışıyorum? Hayır, Bahri Bey. Sadece kendimi tutmayı, doğru şekilde davranmayı biliyorum. Hani, bunu 2-3 yıl önce de öğrenmedim. Bayağı uzunca süredir farkındayım bunun. Ama siz değilsiniz, olamazsınız da. Sizin tarzınızdaki insanları ilkokul yıllarımdan hatırlarım. Sınıfta kalabalık bir grubun iştirakiyle bir yaramazlık yapıldığında, öğretmenimiz sorardı; "kim yaptı bunu" diye. Hepimiz kıkırdardık, en sert tehdit dahi gelse söylemezdik. Ama her daim, birisi vardı, öğretmene çıkıp anlatan. Hayatının anlamını, öğretmenden duyacağı "aferin" e bağlayan. Siz de öylesiniz işte, sizi her televizyonda görüşümde, o çocuğun suratını görüyorum sizde. Ya büyük patron Şansal Büyüka'dan, ya da o tarihte Galatasaray başkanı kimse ondan alacağınız "aferin"in peşindesiniz. Yaptığınız iş, o kadar da zor değil aslında, ağzınızdan çıkacak her söz, soracağınız her soru, elinize onlar tarafından veriliyor. Ama siz, bunu başardığınız her seferde onların gözünün içine bakıp, öğretmenin o çocuğun gözlerine bakarak verdiği şevkatin peşindesiniz.
Bütün yazınızla uğraşmayacağım. Zira, yazma şeklinizi ayrı tutarak söylüyorum, yazdıklarınızın tamamında doğruluk payı var. Ama, spor yazarı olmak için öncelik, spordan anlamak değil (kaldı ki, futbol haricinde herhangi bir sporun temel kurallarından dahi bihaber olduğunuzu düşünüyorum) yazar olabilmektir. Her neyse, değineceğim kısım, Alex'in eşiyle ilgili yazdıklarınız. Her nedense bütün görüntüleri elinde bulunduran, Lig TV'de bu tip bir görüntüye rastlamadık. Siz hariç, herhangi bir yazar da bu konuya değinmedi. Şimdi, bu konuyu en uç ihtimali ile değerlendirip, Alex'in eşinin bu hareketi yaptığını düşünelim, yani sizin doğru söylediğinizi! Alex'in eşinin locası, konuk takım tribününe en yakın loca bildiğiniz gibi. Bayan De Souza, bu hareketi yaptıysa (-ki yapmadığını hepimiz biliyoruz), hani sizin Galatasaraylı futbolcuların sürekli olarak maruz kaldığını iddia ettiğiniz "tahrik"le yapmadığı nereden belli. Şayet, Alex'in eşi böyle bir hareket yapmadıysa (-ki yapmadı), yüzünüz hiç mi kızarmıyor? Birinin sizin eşiniz hakkında, mesela "yoldan geçen taksi, üzerine su sıçratınca, taksiciye garip işaretler yaptı, orta parmak da bunların arasında" diye yalan bir haber yapsa ne dersiniz? Tamam, biliyoruz ki siz idealist bir gazeteci değil, söylenenleri yapan ve yazan birisiniz. Sadece siz değil, mesai arkadaşınız Alaattin Metin de öyle olduğunu düşünüyorum. Siz, bildiğiniz gibi yapmaya devam edin, zaten edeceksiniz de. Başka bir yolunuz olmadığı için böyle yaptığınızı düşünüyorum. Çünkü yaptığınız "iş", bir tercih sonucu yapılacak bir iş değil.
Saygılarımla..
Olympian çok düzeyli bir yazı yazmışsın. Ancak bu insanı aşağılamak için değilse de az da olsa tanıyan biri olarak şunu diyorum ki bu insanın bu yazının tamamını okuyacak kadar, hasbelkadar okusa bile anlayacak kadar kapasitesi yok maalesef.Ancak çok düzgün bir yazı olduğu için seni kutluyorum.
Yorum Gönder