Follow @chemedya

5 Şubat 2011 Cumartesi

Geçen sene bu filmi izlememiş miydik?


Bu ilk değil. Son da olmayacak muhtemelen.
Fenerbahçe iki hafta üst üste kazandı. Hemen hakemler Fenerbahçe'yi şampiyon yapacak muhabbeti başladı...

Bunun bir sonraki ayağı satın alınan kaleciler ve takımlar olacak. Fenerbahçe zirve iddiasını arttırdıkça doz da arttırılacak...Fenerbahçe şampiyonlukta her iddialı olduğunda aynı senaryo tekrarlanacak. Aktörler değişmeyecek ama fitili hep aynı isimler ateşleyecek. Bu sene de bu savaş çetin olacak gibi. Bazen onlar, bazen Fenerbahçe kazanıyor savaşı. Geçen sene onlar kazandı. Fenerbahçe herkesi satın aldı dediler…Sonunda Bursaspor şampiyon oldu. Kimse de o yazıların hesabını sormadı…Sormayacak da. Bu nedenle spor medyası hep güvenilmez olarak kalacak…

Önce Hıncal Uluç yazdı (02.02.11)

Tesadüf bu ya hem Erman Toroğlu, hem Hıncal Uluç birer gün arayla köşelerinde yazdı:
Bünyamin Gezer'in maçı nasıl Fenerbahçe gözlüğü ile yönettiğine şahit olduk. 'Efendim, Selçuk'u attı.' Mecburdu! Selçuk'u atar atmaz da bir Trabzonlu'yu atmanın hazırlıklarına başladı. Glowacki'nin gördüğü iki sarı kartın arasında iki dakika var. Selçuk'un oyundan atılmasından iki dakika sonra bu kartları gördü. Herkes biliyordu, bir Trabzonlu'nun atılacağını... Doğru, yanlış tartışmıyorum. Ama herkes biliyordu ki 'Trabzon'dan biri gidecek.'

EMRE VE LUGANO ATILIRDI
Emre'ye 5 sarı kart çıkması gerektiği konusunda tüm yorumcular ittifak etti. Ama Emre, 90 dakikayı tamamladı.
Lugano'ya en az 3 sarı kart gösterilmesi gerekiyor, bir tane gördü, Lugano 90 dakikayı tamamladı!
Devre arasında Aziz Yıldırım'ın, Murat Özaydınlı'nın ve Emre'nin hakeme fırça attığını gazetelerde okuyorum.
Hakemden bir tepki yok. Kıyametleri koparmıyor, 'Ne işi var hakemin yolunda, Fenerbahçe yönetiminin' diye.. Bu hakemler, Fenerbahçe'den başkasını şampiyon yaparlar mı?


Ertesi gün Erman Toroğlu (03.02.11)
Bünyamin Gezer’e gene soyunma odası koridorlarında Aziz Yıldırım ve Murat Özaydınlı sataştılar. Neymiş? Fenerli futbolcular tekme yiyorlarmış. O maçta bir tane tekme yiyip sindirilen adam vardı, o da Jaja’ydı. Ama bugün bakın gazetelerde bunların hiçbirisini bulamazsınız. Neden? Çünkü Şenol Güneş, Aykut Kocaman karşısında ezildi, büzüldü, misafir olmasına rağmen neredeyse gitti Aykut’tan özür diledi. Onun ezildiği yerde Trabzonspor takımından ne bekliyordunuz? Senaryoyu yazan da oynayan da belli.


Eğer bu karşılaşmayı çıplak gözle izlemeseydim, maç sonunda Aykut Kocaman’ın basın toplantısına katılmasaydım, Volkan Demirel’i dinlemeseydim, onların isyanını görmeseydim bu yazıları okuyup "vay be…Hakem resmen Trabzonspor’u mağlup etmiş" diyebilirdim…Yine aynı maç sonunda Şenol Güneş, Serkan Balcı gibi isimlerin hakem mükemmel maç yönetti sözlerini duymasaydım yine inanabilirdim…

Maçtan sonra Fenerbahçeliler verilen garip kararlar dolayısıyla isyandalardı. Trabzonsporlular ise bir deplasman takımı için en mükemmel hakemi buldukları için mutlulardı. Kaybetmelerine rağmen hakemden övgü ile söz ediyorlardı. Buna rağmen böyle yazılar yazılıyorsa ilerleyen haftalarda bir kaza olur da Fenerbahçe bir hakem hatasıyla, bir kaleci hatasıyla bir maç kazandığında neler yazılacak merakla bekliyorum. Aslında merakla da beklemiyorum. Çocukken filmlerin başında bir Aslan çıkar ve kükrerdi. Biz de o çocukça espriyi patlatırdık: Geçen sezon bu filmin aynısını izlememiş miydik?



Not: Sevgili arkadaşım Gökhan Koca arayarak yazımı okuduğunu ve geçen yıl 20 Nisan'daki Hıncal Uluç yazısını eklersem yazının daha da anlamlı olacağını söyledi. Gerçekten de yazıyı okuyunca bu satırlarda yazılanlarla bire bir örtüştüğünü gördüm.
Sevgiler...

20.04.2010 Uluç ne yazmıştı?
Geçen hafta bir kaç kamera geçti karşıma.. "Lig sonu için tahminleriniz" diye..
"Tahmin falan yok. Lig bitti.. Fener şampiyon. Bursa'ya da sus payı, Şampiyonlar Ligi" dedim..
"Neye dayanarak söylüyorsunuz" dediler.. "Arif olan anlar" dedim.. Çeşitli TV'lerin elinde var bu görüntüler..
Fener- Beşiktaş maçını izleyenler, ne demek istediğimi gözleriyle gördüler..
Bu maç için özel atandığını her kararı ile belli eden hakem, Beşiktaş'la beraber, şampiyonlukta iddialı Bursa'nın ve az da olsa iddiasını sürdüren Galatasaray'ın da canına okudu.. Fener'e iki altın puan hediye etti..
Beşiktaş'ın verilmeyen penaltısı.. Fener'in kırmızı kart görüp daha maçın en kritik anlarında atılması gereken oyuncuları.. Beşiktaş sarı kartlarla doğranırken, tamamen ayni pozisyonlarda sarı kart görüp gelecek maçlarda cezalı duruma düşecek Fenerlilerin himayesi.. Hüseyin Göçek bu maçın bandını izlerse, gider düdüğünü asar. Bir kaç hafta da kara gözlüklerle gezer, tanınmasın diye..
İnsanda utanma olur.. Bu maçın dört hakemi var. Biri de mi görmedi, Bilica'nın futbol adına yaptığı utancı?.
Bu adama Fener forması giydirmeye devam edecek misiniz, Fener yönetim kurulu?..
Bu adamı ceza heyetine gönderecek misiniz, federasyon. Onun temsilcileri, gözlemcileri..
Bu ne ayıptır, ne çirkinliktir, ne utançtır?. Şampiyonluğu böyle mi kazanacak Fenerbahçe?.
Aziz Yıldırım'ı kutlarım..
"Ben şampiyonluğun sahada kazanıldığını zannediyordum. Nerde nasıl kazanıldığını öğrendim" derken yıllar önce ne demek istediğini biz de öğrendik sonunda..
Fener'i değil, Aziz Yıldırım'ı kutlarım.. Tabii Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan'ı da..
Şampiyonlar Ligi'ne razı olan Levent Kızıl'a da helal olsun..

3 yorum:

Sıradanbirblog dedi ki...

Takım dişini sıkıcak bunlara yedirmeyecek kendini. Bu adamlar çoktan tedavülden kalktı, kendilerine yakışanı yapıyorlar, bunları yoksaymalıyız. Bunlar dan etkilinecek bir kaç geri zekalı hakeme kurban olmamak ta takımın elinde. Sahada birlik bereaberlik içinde çalışmalılar.

İbrahim Taş dedi ki...

Konu Fenerbahçe olunca yazıları okunan yazar olmak bunları Fenerbahçeye düşman yapıyor sanırım. Ama benim için konuştuklarının bir anlamı yok. Köpeğimin havlaması benim için daha anlamlı bir ses...

ayhancelik dedi ki...

Bu hıncala Devlet bir vasi atasın,hepimiz rahatlayalım.

şşşşit! erman,hıncal..kaçın kaçın..
Sacit Aslan geliyoor!