Daum hedef Türkiye Ligi dediği zaman medya tarafından yerden yere vurulmuştu. Vizyonsuz ve kolaycılığa kaçmakla suçlanmıştı. Spor medyası çifte standardını bu konuda da gösterdi. Rijkaard'ın beni Türkiye Ligi şampiyonluğu tatmin eder söylemini vizyonsuzlukla değil sempati ile karşıladı.
Everton ile Avrupa kupasında oynayan Jo'da Galatasaray'ın Avrupa macerasında yer alamayacak. Yani Atletico Madrid karşısında Galatasaray'ın tek golcüsü Nonda olacak. Jo'yu transfer etti diye Galatasaray yönetimi de vizyonsuz mu oluyor?
Bu işin kıstası nedir koyalım artık. Fenerbahçe yapınca vizyonsuzluk, Galatasaray yapınca farklı bakış açısı olmamalı. Vizyonsuzluksa Galatasaray'ın da vizyonsuzluk. Ben bunun vizyonsuzluk olduğuna inanmıyorum açıkçası. Çünkü Türkiye Ligi'nde başarı kim ne derse desin tüm kulüplerin ilk hedefidir. Avrupa işin sosudur. Yıllarca bu konuda kandırılan Fenerbahçeliler umarım en azından kaybedilen şampiyonlukların ardından bunu görebilmişlerdir. İlk hedef her zaman lig olmalıdır. Eğer vizyonsa şampiyonlar ligi vizyonların en büyüğüdür. Orada oynamak için ligde ilk iki sırada olmak şart. Hatırlatmak istedim.
4 yorum:
Avrupa'nın 3. sınıf liglerinde (yani bizim ligimiz gibi olanlarda) eğer hedefiniz Avrupa Kupalarında var olmaksa, zaten ligi ilk 3'te bitirmeniz gerekiyor. Bizim ligimizde 3 takım yıllardır şampiyonluk kovalıyor, bu sebeple ilk 3'te her türlü oluyorsunuz, arada istisna sezonları saymazsak. Yani o meşhur söylem var ya, formayla bile maç kazanılır, şampiyon olunur falan diye, işte aslında o laf kısmen doğru. Geçeyim işin diğer kısmına. Avrupa'da kazanılan maçlarla, atlanan turlarla daha bir mutlu olduğumu fark ettim. Şöyle izah edeyim, Zico'lu dönemdeki Çeyrek Final başarısını hala unutamıyorum. O sene şampiyon olamamak hiç koymamıştı bana. Avrupa'nın en iyi performans gösteren 8 takımından biri olmuştuk. Muazzam bir şeydi. Elbette ki her takım liginde şampiyonluk kovalar. Buna lafım yok. Ben sadece şampiyonluğu düşünen, kovalayan Fenerbahçe'nin Avrupa için de bir şeyler yapmasını, bunu vizyonuna sürekli olarak eklemesi görüşündeyim. Altyapıya pek önem vermiyoruz, ve son yıllarda önemli isimleri transfer ediyoruz. Tüm bunları lig şampiyonluğu için yapıyorsak, biraz fazla abartıyoruz gibi. Bunu demek istiyorum. Yani İspanya liginin gol kralı Güiza'yı ya da Milli Takımın en önemli oyuncularından biri olan Emre'yi transfer etmeden de biz her türlü kafaya oynarız gibi geliyor bana. Yanlış mıyım :)
Şimdi örnekte Güiza'yı yazdım diye takılmasın ama kimse. Sadece kağıt üzerinde mühim bir hamledir demek istiyorum. Sadece ligi önemsiyorsak, neden o kadar para bayıldık ve bu adamı aldık?
Bilmem derdimi anlatabildim mi?
Ve arka arkaya yazdığınız 3 yazıda da aynen böyle olay.
Ve şimdi 4. yazı gelmeli, o da Galatasaray'ın çok çok övülen sürekli kendi gençlerini, Türk gençlerini oynatması, onlara çok çok önem vermesi masalına. Nerelerde şimdi bu gençler? Devre arasında 3 yabancı daha geldi, gençlere geçmiş olsun.
Pek yakında eminim A. Polat çıkıp Avrupa'da başarı istiyorsak yabancı oyuncu sınırını kaldıralım diye demeçler vermeye başlayacak.
Neyse, göreceğiz.
Şu Jo transferini Fenerbahçe yapsaydı, medyada kopartılıcak yaygayarı düşeniyorum bile...
Bazen tiksiniyorum şu spor medyasından..
Jo transfer edilmedi ki sadece sezon sonuna kadar kiralandı. Aynı Tottenham'dan sezon sonuna kadar kiralanan Meksikalı Giovani Dos Santos Ramirez gibi.
Yoksa bir haber mi kaçırdım?
Yorum Gönder