Hürriyet Gazetesi'nin genç spor yazarı Kaan Koç'u hiç tanımam ancak bir süredir yazılarını takip ediyorum. Hatta müsait bir zamanımda bir övgü yazısı da yazmayı düşünüyordum hakkında. Son derece zekice ve değişik bakış açılarıyla birşeyler karalıyor. Ahbap çavuş ilişkilerine alışkın olan spor medyası biraz da tepeden inme görüntüde olan Kaan Koç'a savaş açmış gördüğüm kadarıyla.
Önce Atilla Gökçe yazdı Kaan Koç hakkında. Fenerbahçe-Kasımpaşa maçında Alex'e uygulanan markajı çağ dışı bulan Koç'u eleştirdi Gökçe. Bunda birşey yok. Eleştirmesi doğaldır. Bir duayen mutlaka ki genç meslektaşlarını eleştirmelidir.
Kaan Koç bu eleştiriye çok manidar bir yanıt vermiş.
Yaşlı şairler unutmasın: Tabutlarını romatizma ağrıları çeken prostatlı kuşakdaşları değil, genç şairler taşıyacaklar. İki amaçla: Hem düşürmemeye özen göstereceklerdir, hem de bir an önce gömme telaşında olacaklardır.”
Küçük İskender'in bu harika dizeleriyle verilen bu yanıt nedense spor medyasını ayaklandırdı. Çünkü Hürriyet Gazetesi, içeride dinazorlaşmış olan yapıyı bozdu ve genç isimlere güvendi. Bu güven medyadaki diğer dinazorları rahatsız etti. Yıllardır hiç birşey söylemeden ceplerini dolduran, lüks bir yaşam süren bu güruh her nedense bir gencin yazdıklarını ve cesaretini linç ederek önlemeye çalışıyor.
Bu işten en çok rahatsızlık duyanlar, Gürcan Bilgiç, Ahmet Çakır, Aybars Hünalp, Uğur Meleke, Mehmet Ayan linçe en önden katılanlar. Bugüne kadar spor medyasının içindeki binbir türlü rezilliğe sesini çıkartmayanlar, mafyanın danışmanlığını yapan muhabirlerden rahatsız olmayanlar, yalan haberlerden rahatsızlık duymayanlar, spor medyasının güvenirliliğini tamamen kaybetmesinden rahatsız olmayanlar Kaan Koç'tan rahatsızlık duymuş. Ne mutlu spor basınına. Mesleklerinin onurunu Kaan Koç'u linç ederek kurtaracaklar.
Beyler bırakın bu işleri. Gençler yazsınlar. Onlarla rekabet etmeye çalışın, fosilleşmiş düşüncelerinizi kendinize saklayın ve bu rekabete girin. İsteseniz de istemeseniz bu rekabet başladı. İsteseniz de istemeseniz de bundan sonra saygıyı sizin dayattığınız değil gerçekten de hakedenler görecek. Saygıyı inandığını yazanlar görecek. Kalemini satanlar değil.
4 yorum:
küçük iskender in dizeleri süper bir cevap olmuş gerçekten...
yıllardan beri sadece basın değil bilimum gözde sektör de eğer varolan çetelerin tersi gidilirse o kişiyi bitirirler bu ülkede maalasef kaan koç'a da aynısı yapılmakta. yazınızın içeriğinde ki isimlere pek şaşırmadım. biri hariç o da uğur meleke bu arkadaş, pek eski duayen gazetecilerden değil, futbolcu eskisi de değil uluç tarikatından da olduğunu zannetmiyorum ama ne hikmetse oda gecmiş saldıraya.sahi ya uğur meleke nasıl biranda gazeteci oldu bunun hakkında bilginiz var mı?
Uğur Meleke bu ülkenin cumhurbaşkanın da içinde olduğu tarikatvari yapılanmanın içinde diye biliyorum. Fazla ayrıntı yazmak istemiyorum bu konuda.
Kaan Koç benim de çok dikkatimi çekmişti yazılarıyla. O'na karşı bir linç kampanyası bekliyordum. Hiç şaşırdmadım. Uğur Meleke hakkında söylediklerinize ise çok şaşırdım. Yalnız onun bazı yazılarında da intihal var gibime geliyor. Bu konuyu da inceleyebilir misiniz?
Yorum Gönder