Alt yapıdan yetişmiş tam 7 oyuncu sahadaydı Barcelona adına sahada. Önderliğini Cristiano Ronaldo'nun yaptığı Real Madrid'de ise Dünya futbolunun sayılı yıldızları oynuyordu. Maç başlarken maçı birlikte izlediğim eniştem Tolga'ya maça Real Madrid'in daha iyi hazırlanmış olduğunu ve maçı kazanmaya daha yakın olduğunu söyledim.
Gerçekten de Real Madrid orta sahanın her yanında daha iyi pres yaparak Barcelona'nın o meşhur pas trafiğini alt üst etmişti. Pozisyonları yakalayan Real Madrid'di. Daha iyi oynayan da Real Madrid'di. Ancak maç taktik savaşından yürek savaşına çeviren bir futbolcu vardı sahada. O futbolcu teknik ve taktik kadar yüreğin de ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
Puyol maçın en kritik anlarında yüzde yüzlük 3 gol pozisyonunda kendini topun önüne atarak neden çok yetenekli olmamasına rağmen Barcelona'nın kaptanı ve lideri olduğunu gösterdi.
Gösterişli endüstriyel futbolunun ilahı Cristian Ronaldo oyundan alınırken bir anlamda insanoğlu ile robotların savaşından kimin galip geldiği de ortaya çıkıyordu. Bu kez Puyol ve yürek galip geldi. Endüstriyel futbol kaybetti. Umarım kazanan her zaman yürek olur.
2 yorum:
Puyol iyi futbolcudur, yüreklidir, liderdir ama her zaman söylerim adam değildir. Hakemi aldatmak için kendini savurma konusunda tarihin gördüğü en iyi futbolcudur. Belki bu işte nam salmışlar kadar sürekli atmaz kendisini ama o kadar iyi yapar ki bu işi hep yutturur. Az ama öz yapar. Puyol'u seviyorum diyenlere tavsiyem özellikle geçen sezonki Manchester finalini çok iyi izlemeleridir. Bugün de iki pozisyonda çok iyi sergiledi yine meziyetlerini. İstediği kadar yürekli olsun, bunları yaptığı sürece hava civa.
Ben Puyol'u her zaman yürekli futboluyla hatırlıyorum. Belki gerçekten de dediğin negatif özellikleri vardır. Ama benim hiç dikkatimi çekmedi bugüne kadar.
Yorum Gönder