Follow @chemedya

22 Kasım 2009 Pazar

Erman Toroğlu Amacına Ulaştın mı?


3 hafta önce Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından Erman Toroğlu kavga eden yaklaşık 10 oyuncu içinden Bilica'yı seçmiş ve Bilica'nın ceza alması gerektiğini söylemişti. Hukuk Kurulu gereğini yerine getirdi ve Bilica'yı ceza kuruluna sevketti. O maçın kurbanı Bilica oldu.

Bilica'sız Fenerbahçe 3 maçta 6 puan kaybetti. Lugano, Beşiktaş'a karşı yorgun olmasına rağmen mecburiyetten oynatıldı. Yani Fenerbahçe'nin kaybı 1 değil 2 oyuncu oldu.

Yine Erman Toroğlu haftalardır Kazım'ı hedef gösterdi hakemlere. Bu hafta gördük ki Türkiye'de küfürden kırmızı kart gören tek takım Fenerbahçe. Geçtiğimiz hafta Emre Belözoğlu bir açıklama yapmıştı. Sahada tüm futbolcular birbirine küfür eder. Hakemler de futbolculara küfür eder. Colin Kazım'ın yan hakeme küfürü sırasında yan hakemin de Kazım'a küfür ettiğini herhalde Türkiye'de görmeyen kalmamıştır.


Bugün görüldü ki Türkiye'de manipüle edilen şeyler gerçeğe dönüyor. Fenerbahçe'nin verilmeyen penaltısı, ofsayttan yediği gol tartışılmayacak. Tersi olsa Erman Toroğlu ve tüm Türkiye bu hafta Fenerbahçe'nin hakem kararlarıyla nasıl kazandığını konuşacaktı. Gökhan Gönül'ün düşürülmesine penaltı diyebilmek için 40 takla atan, Beşiktaş'ın attığı gol yüzde 100 ofsaytken ofsaytı değil golün "harikalığını" konuşan adamlardan ne bekleyebiliriz ki? Bu bozuk düzende kaybeden her zaman Fenerbahçe oluyor. Ama konuşan hep başkaları oluyor.

Karşılaşmanın değerlendirmesini yapmak çok zor. Fenerbahçe ilk yarı boyunca daha iyi oynayan taraftı. Verilmeyen penaltı olmasa bu gece çok farklı şeyleri konuşuyor olurduk. İkinci devre Emre'ye faul yapıldığı halde hakem ters karar verdi. O sırada sakatlanan Emre'nin eksikliğinde 10 kişi oynayan Fenerbahçe 2 dakikada 2 gol yiyerek oyundan koptu zaten. Maçın geri kalanı formalite gibiydi. Beşiktaş haketmediği bir galibiyet aldı. Bu maça haftalardır formsuz olan Fırat Aydunus'u vermek ise MHK'nin rutin bir saçmalığıydı.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

sen sadece fenerbahçeyi seyrettiğin için görüntülerden sadece fenerbahçe'nin ceza aldığını zannediyor olabilirsin ancak geçen sene arda soyunma odasına girmesi de görüntülerle verilen cezaydı. hakeme küfrettiği gerekçesiyle bir tek colin kazım kırmızı kart görmmedi. geçen seneki sivas gs maçında ümit karan da kırmızı kart gördü. sen nasıl medya'nın içindesin anlamıyorum bu verdiğim örneklere de verecek bir cevabın vardır illaki...

madem öyle hakemin kafası yarıldığında da bünyamin gezer maçı tatil etmeliydi etmedi. madem bu kadar yanlısın. blogun görselindeki metin oktay ve turgay şeren'i kaldır.

Chemedya dedi ki...

Adsız ismini yazmadığın için isminle hitap edemiyorum. Ben tarafsız değilim.Fenerbahçeliyim. Temiz futbola özlem duyan bir insanım.Fenerbahçe tribünlerinde 2003 senesinde tribünlere asılan ve hakemler tarafından kaldırılan "temiz bir lig istiyoruz" pankartına imza atanlardan biriyim. Kirliliğin tanımı yoktur. Arda tv görüntülerinden ceza almadı. Arda kurallara aykırı olarak soyunma odasına girdiği için ceza aldı. Sonra bildiğim kadarıyla o ceza kaldırıldı. Ümit Karan olayı da geçen sene olan bir olaydı. Bu sene Erman Toroğlu'nun Fenerbahçeli oyuncuları sürekli hedef gösterdiğini söylüyorum. Blog yazarıyım ve medyada yazmıyorum şu an. Bu da tarafsız olmamamın nedenini açıklar sanırım. Yukarıya koyduğum resimlerdeki Galatasaraylılar gerçekten saygı duyulacak insanlar. Onlara olduğu kadar yeni dönemde de saygı duyduğum Galatasaraylı oyuncular var.

Bünyamin Gezer konusuna gelince. orada direkt hakeme atılmış birşey yok.Tesadüfen hakeme geliyor. Ama eğer kurallar diyorsa hakeme bir madde gelirse maç iptal edilir maç öncesi bu uygulanmalı. Ama herkese uygulanmalı. Tıpkı 2 sene önceki Sami Yen'de oynanan sulu maçın iptal edilmesi gerektiği gibi. Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Ümit dedi ki...

demek ki yanlış biliyorsun ahmet ercanlar. arda o aldığı cezadan dolayı fazladan 3 maç daha oynamadı. kaldı ki o görüntüler tvlere servis edildi ve günlerce yorumlandı.

sen yazında bu sene hakeme küfrettiği için bir tek fenerbahçe ceza alıyor dememişsin. küfürden dolayı bir tek fnerbahçe alıyor demişsin. kaldı ki bu kazım'ın ilk olayı değil. antalyada da hakeme gözlük işareti yaptığı için sarı kart gördü.

erman toroğlu galatasarylı oyuncuları da hederf gösteriyordu. sabri'yi ayhan'ı. yani adam bir ayrıcalık yapmıyor.

yazında verilmeyen penaltı ve ofsayttan golden bahsetmişs.n bir kaç hafta önce oynanan fb gs maçında atılan ofsayt gole ve olmayan penaltıya da karşı çıktın mı acaba? hiç zannetmiyorum çünkü onlar senin tuttuğun takım yaptı. madem temiz lig istiyorsun bunları da söylemen lazım.

maçın iptal edilmesi hususuna gelince; o onu hakem insiyatifinde ve ikisi de oynatmayı tercih ettiler. ancak tff'nin verdiği yanlı karar tartışılabilir tabii. gs'ye ibret olsun diye 5 maç veriyor , kameramanların kafasına vokta şişesi atılan, hakemin kafasına bozuk para atılan bir olaya 2 maç veriyorsan burda bir çifte standarttan söz edilebilir.

Chemedya dedi ki...

Sevgili Ümit,
Bak bir Galatasaraylı olarak kendi bakış açını yazmışsın buraya. Ne kadar güzel. Benim sana buraya taraflı yorum yapamazsın demek hakkım var mı? Tabi ki yok. Küfür olmadığı müddetçe insanlar fikirlerini söylemeli ve tartışabilmeli. Buz dağının görünen kısmına bakarsanız eğer haklı taraftarlarınız olduğu görülebilir. Ancak perde arkasına bakarsanız olayların hiçte söylediğiniz gibi değil maalesef. Bugün Fenerbahçe gelecek seneki ihale olarak tek şartın Şansal ve Erman'ın olmaması isteğini federasyona iletiyor. Dün gece Şansal Büyüka bile Erman Toroğlu'nun eliyle Kazım'ın kaç maç alacağını gösterdiğinde "aman hoca yapma sonra bizden biliyorlar" dedi.

Sizin bahsettiğiniz Galatasaray'ın 5 maç aldığı olay bırakın gelişmiş bir Avrupa ülkesini Dünyanın herhangi bir az gelişmiş ülkesinde bile oynansa o maç yarıda bırakılır Galatasaray'a ise öyle 4 maç falan değil çok daha ağır ceza verirdi. O gün sahaya atılan 4-5 pet şişe yoktu. Binlerce koltuk ve tonlarca pet şişe vardı. Organize bir olaydı. Arkasındaki isimleri ise bazı yorumcular isim vermeden hala söylüyorlar. O gün Galatasaray tarihinin en kötü günlerinden biriydi. Bunu maç çıkışında başkanınız söyledi. Bu olayla Fenerbahçe maçında atılan şeylerin arasında bağ kurarsanız eğer sizin gereğinden fazla tek taraflı düşündüğünüzü söyleyeceğim. Çünkü Fb-GS maçından önce oynanan Diyarbakır-Fb maçında sahaya atılanlar FB-gs maçından çok daha fazlaydı. 1 maç saha kapandı. Antalyaspor maçında Fenerbahçe malzemecisinin kafası yarıldı saha kapanmadı bile. Emsalleri ile kıyaslanınca durum ortaya çıkıyor zaten.

Burak dedi ki...

Diyosunuz ki yaklaşan naklen yayın ihalesi öncesi Şansal Büyüka ile ligtv Aziz Yıldırım'a savaş açtı. o yüzden Fenerbahçe aleyhine yorumlar yapıyorlar.Şansal-Erman ikilisi ile sn.Yıldırım'ın arasının şu aralar iyi olmadığını biliyorum.Ama biraz eskiye gidersek yani aziz yıldırımın ilk başkanlık yıllarında bu ikiliyle aziz yıldırımın arasından su sızmıyordu.erman toroğlu o dönem fb resmi yayın organı olarak işlev gören sportsmax isimli dergiye ropörtaj bile vermişti.Yine o dönem fenerbahçenin federasyonu protesto etmek amacıyla sahaya bol yıldızlı formayla çıkması konusunda akıl verenin de şansal büyüka olduğu söyleniyor.tv görüntülerinden sadece fenerbahçeli oyuncular ceza alıyor demişsiniz.Fakat aynı ermanın ve ligtvnin yayınladığı görüntülerle felipe,filipescu gibi galatasaraylı oyuncular da ceza almışlardı.hatta felipe 6-0lık maçta ermanın aldırdığı ceza yüzünden oynayamamıştı.yani demek istediğim şu anda şikayet ettiğiniz kurum ve kişileri aziz bey vaktiyle çok kullandı.ama sonra aralarında kara kedi girdi.bu yazdıklarım hakkında yorumunuzu belirtirseniz sevinirim

Chemedya dedi ki...

Çok doğru Burak. Bir zamanlar Şansal Büyüka ile Aziz Yıldırım'ın arası çok iyiydi gerçekten de. Fenerbahçe'yi kolladıkları dönemlerde olmuştur. Ancak 2002 yılından sonra Şansal Büyüka ile Aziz Yıldırım'ın arası açık. Aslında Aziz Yıldırım'ın yakın olduğu medya mensubu yok gibi. Ertuğrul Özkök hariç medya mensuplarıyla hiç diyalogu yok. Benim eleştirdiğim nokta Şansal Büyüka'nın bir zamanlar Fenerbahçe lehine konuşması ne kadar yanlışsa bugün de yaptıkları yanlı yayınların o denli yanlış olması. Eğer onlar taraflı olabilseler, herkese eşit uzaklıkta olabilselerdi eğer bizler yıllardır kendilerini bu kadar eleştirmezdik.

Cüneyt dedi ki...

İşte böyle... Durumumuzu tam olarak yansıtan yorumları burada görmek mümkün.

Türk futbolunu manipüle eden, taraflı yayınlarla bir takıma düşmanlık yapan, para hariç dostu olmayan, futbolumuzun içindeki irinden, cerahatten, kanser hücrelerinden bahseden bir yazı ya tepki olarak temizlig'çiler takımının taraftarlarından cerahate arka çıkan, koruyan yorumlar geliyor.
Neden?
Çünkü cerahat onlardan yana... Onların cerahati yani.

Bugün bu şerefli(!) yaratıklar %100 takımım leyhine yorum yapsalar da içim kabul etmez bu pislikleri...

Kimi camiaların içi kabul ediyor işte. Ne cerahatler kabul etmedi ki zaten!!!

Chemedya dedi ki...

Cüneyt abi maalesef ki yazdıkların doğru. Bizim ülkemizde "benim hırsızım iyidir" mantığı almış başını gidiyor. Asında sosyologların konusu bu ancak tavla oynarken kazanabilmek için zar tutan ya da çaktırmadan fazla pul toplayan bir adam kazanınca mutlu olabiliyorsa eğer futbol denilen "oyun"da da hile yapanlar mutlu olabiliyor. Bu ülkede kimin medyada ayağı varsa kamuoyunu o oluşturabiliyor. Erman Toroğlu, Mehmet Ali Yalçındağ'ın en iyi dostlarından biri. Şansal Büyüka ise mafyadan icazetli. Bu insanlar cesurca ligi manipüle edebiliyorlar. Korkuları yok. Aziz Yıldırım'ı yollamak için toplantılar bile yapabilecek kadar cesurlar. Bizim buradan sesimiz ne kadar çıkar? İşte günlük blogu okuyan 200-300 kişiyi bilinçlendiriz. Ama medyanın pisliklerini ben değil medyanın kendisi temizlemelidir. Şansal Büyüka'nın "Baron" olduğu medya bu kadar olur. Ben burada gs'li arkadaşların yorumlarına da sabırla yanıt veriyorum. Fanatiklik gözlerimizi kör edebilir ama en azından gerçekleri kendimize itiraz edebilirsek bile bu faydalıdır. Kirlilikten en çok nasiplenenlerin en çok sesi çıkanlar olması boşuna değil...