Bunu ben söylemiyorum. Bir dönem Türk sporunun tepesindeki badem bıyıklı insan Mehmet Atalay söylüyor. Bunu aile arasında falan da değil bir ödül töreninde ve bir bakanın yanında söylüyor. Bakana da değil bizzat Dünya Şampiyonu bir sporcuya söylüyor.
Bundan 3-4 yıl önce Gülsüm Tatar ile bir röportaj sırasında anlatmıştı bana Gülsüm. Kendisine bunu yazmamın sakıncaları olabileceğini ve bu baskılara karşı koyup koyamayacağını sordum. Israrla yazmamı istedi. Peki dedim yazdım.
O ay dergi çıkar çıkmaz bu haber patladı. Fanatik ve Posta gazeteleri ilk sayfalarından verdi bu haberi. Tesadüfen derginin çıktığı gün Hürriyet gazetesinde Esat Yılmaer'in odasında Erman Toroğlu ile röportajım vardı. Esat Yılmaer'le de paylaştım haberi. Kem küm etti. Toplantıda konuşacağız dedi. Ve sonradan öğrendiğim kadarıyla toplantılarında Mehmet Atalay'ı karşılarına almamak için bu haberi yayınlamama kararı almışlar.
Haberin çıktığı gün Fenerbahçe kulübünde de bomba gibi patladı haber. Boks şubesi başkanı Mert Öztemel arayarak "yaktınız beni nasıl bana sormadan böyle bir haberi yayınlarsınız" dedi.
Çıkardığım derginin bağlı olduğu dernekten Davut Dişli aradı Bakanlıktan kendilerini aradıklarını ve çok zor durumda kaldığını söyledi ama çok üzerime gelmedi. Gülsüm Tatar'a inanılmaz baskılar oldu ve Gülsüm söylediklerinin yanlış anlaşıldığını söyledi. Türkiye'nin bütün büyük gazetelerinde manşet olması gereken bu haber böylece unutuldu gitti. Benim gazetecilik başarım da maalesef siyasal baskı karşısında görmezlikten gelindi. Sanırım spor servisinde çalıştığım son aydı bu ve bir daha hiç spor sevislerinde görev almadım.Burası Türkiye ve Bu adamlar Türkiye'yi yönetiyor , bu medya kamuoyunu oluşturuyor. Yazık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder