30 Kasım 2009 Pazartesi
Peki Sizin Utanmanız Var mı?
Fenerbahçe-Kasımpaşa maçının ardından Sabah Gazetesinde yer alan habere göre karşılaşma oynanırken Fenerbahçeli Kazım ve Santos'un "maç sırasında" bir barda eğlendiği belirtiliyordu. Haberde herhangi bir imza yer almıyordu.
Haber bu iki futbolcuyu hedef gösterir nitelikteydi. 80 yıllar aklımıza gelmedi değil haberi okurken ama vardır bu işte bir iş diyerek ertesi günü bekledik.
Fenerbahçe resmi sitesi ise olayı yalanlamakta gecikmedi ertesi gün. Kasımpaşa maçında cezası nedeniyle görev yapamayacak olan Kazım Kazım'ın ve sakatlığı nedeniyle kadroda yer almayan Andre Santos'un, belirtilen "karşılaşma sırasında" bir gece kulübünde olduklarını iddia eden haber hayal ürünüdür.
Fenerbahçe bu ifadelerle haberi yalanladı. Sarı lacivertli kulüp olayın maç sırasında olmadığını ve Cuma günü iki futbolcunun teknik heyetin onayı ile izinli olduğunu açıkladı.
Bugün ise Sabah Gazetesi'nde Fenerbahçe'nin yalanlaması "yalanlandı". Ancak maalesef ki bu yalanlama yalanlarla doluydu. Sabah Gazetesi'nde ilk verilen haberde bu iki oyuncunun maç sırasında barda eğlendikleri söylenmişti. Fenerbahçe resmi sitesi ise maç sırasında böyle birşey olmadığını yazmıştı. Olayı yalanlamamış ve sadece maç sırasında böyle bir olay olmadığını söylemişti.
Ancak bugün Sabah Gazetesi'nde kendilerini tekzip edecek bir haber yayınlandı. Hem de alaycı ifadeler kullanıldı. Bugün yayınlanan habere göre Santos ve Kazım gece 22:30 ile 00.30 arasında Taksim'de eğlenmişler. İlk verdiği haberde maç sırasında eğlendiklerini söyleyen Sabah Gazetesi bir anda eğlencenin saatini gece 22:30'a çekiyor. Oysa maçın bitiş saati 21:45. Haberi de şöyle bitiriyor Sabah Gazetesi; Fenerbahce.org sitesindeki haberlere itibar etmeyiniz.
Şimdi biz kime itibar edeceğiz. Kendi haberini kendi yalanlayan Sabah Gazetesi'ne mi? yayınladıkları fotoğrafın Fenerbahçe resmi sitesinin açıkladığı gibi cuma günü çekilmediğini nereden bileceğiz? Fenerbahçe resmi sitesi bu oyuncuların eğlendiklerini yalanlamadı ki zaten. Maç sırasında eğlendiklerini yalanladı sadece. Sabah Gazetesi 2. yayınladığı haberde olayın maç saatinde olmadığını zaten yazmış.
İşin diğer ayıp olan tarafı ise bu iki oyuncunun nişanlılarıyla, aileleriyle beraber bir yere gidip oturmasının bu şekilde haber olması. Hangi çağda yaşıyoruz? Kadroda yer almayan iki oyuncu aileleriyle beraber bir yere gidip oturamaz mı? Neden bu nedenden dolayı hedef gösteriliyorlar?
Fenerbahçe resmi sitesinin her haberi yalanlaması zaten herkesi rahatsız ediyor ancak Sabah Gazetesi maalesef spor medyasının neden prestij kaybettiğini, neden itibar görmediğini göstermiş herkese. Hem de alaycı bir dille.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
burada basının ve bizim resmi sitenin jhangisinin daha az yalancı olduğu tartışılabilir. ancak bu iş maç saati değil ama maçtan sonra olmuş ise mutlaka santos ve kazım agır para cezaları almalıdır. hatta Kazım'ın sabah yaptıgı kaza yol ve yağışa değil büyük ihtimalle bu geceye bağlıdır. pazar sabahı twente maçı için antreman varken eger iki oyuncumuz gece eglenmeye gidiyorsa tek.drk.-menajer-idari sorumlu herkes hesap vermelidir. Kazım bilegini kırmaktan daha feci bir sonucla karşılaşsaydı bu kadar sessiz kalınır mıydı? Dediğim gibi bizim basın sahtekar ve yalancıdır. Ama bizim resmi sitede yalancıdır.
Bence izin gününde bir futbolcu istediğini yapabilmeli. Fenerbahçe kulübü oyuncularının izinli olduğunu söylüyor. Sabah Gazetesi'nin ahlakımızın bekçisi gibi davranması bence çok yanlış.Hele ki attıkları manşet tam anlamıyla hedef gösterici bir manşet. Avrupa'da futbolcular kampa dahi girmeyip maçtan birkaç saat önce tesislerine gidiyor. Biz çok fazla baskı altında tutuyoruz.
http://www.sabah.com.tr/Spor/2009/11/30/bu_yalanlamaya_itibar_etmeyin
linkte kendilerini yalanlıyorlar. acaba yanlış mı okuyorum, mantık hatası mı yapıyorum diye düşündüm ama söylenecek çok söz var.
Onlar da adam gibi işini yapsınlar. Ne var takımın durumu belli. Fatura birilerine kesilecekti.
@Ahmet Ercanlar dedi ki...
İşte burada bizim resmi sitenin yalancılığı sorgulanır. Cuma gecesi değil C.tesi maç sonrası-Pazar sabahı arası bir süre bu kişilerin ve ailelerinin dışarıda olduğu zaman. Ertesi sabah yani bunların İstiklal Caddesi'nde bir mekandan çıktıkları söylenen pazar 02:30 dan tam 7 saat sonra Twente maçı için antreman var. Demek ki kimse izinli olamaz. Sabah gazetesi-milliyet*vatan-fanatik-fotomaç hepsi yalancı. Yaptıkları haberlerin 90% si yalan ve iftira. Ancak fb.org "yalanlama" servisinin açıklamaları çok daha vahim ve "yalan" dolu. Normaldir. Padişah öyle ister, tebaa kabul eder. Yersek.
Yazının ana fikrinde bana göre de haklısın. En nihayetinde gençler ve aileleriyle beraber bir eğlenceye gitmişler, dolayısıyla bunda ne var? denebilir.
Gel gör ki yazılmamış kuralların, kanunların olduğunu hepimiz biliriz. Bir oyuncu yerde kaldığı zaman top taça atılır. Karşı takım oyuncusu da olay bittikten sonra topu geri iade eder, bazen de olay alkış alır filan. Bu yazılmamış bir kural. Kimsenin de aklına aman bu fırsatı değerlendirip atak yapalım, gol atalım gelmez.
Şimdi bana göre Kazım'la Santos'un işi de aynı. Takım yenilmiş 45 dakika sonra partnerlerle beraber el ele göz göze şen şakrak eğlencedesin. Baba Richards'da (umarım haksızlık etmiyorumdur) ''Aha bu benim oğlum'' diye gerine gerine Kazım neredeyse o da orada. Madem ki manajeri, madem ki babası, madem ki aklı selim ''Oğlum Kazım bu iş yakışık almaz, otur evinde yarın git eğlenmeye'' diyebilirdi. Demedi o da eğlenceye katıldı.
Dolayısıyla bu üçlünün ilk vukuatı değil bu tip olaylar. Kazım ve Santos'un saha içi sorumsuzluklarını saha dışında da en iyi şekilde gösterdikleri olaylara bir yenisi daha eklenmiş, o kadar.
Takıma ve formalarına olan aidiyet duyguları da bu kadarmış diyebiliyorum sadece. Yolları açık olsun.
Fenerbahçe.org'un bu kadar aciz kalması, bu kadar pasif olması ve hala ve hala ve hala hiçbir ilerleme gösterememesi, haber yalanlamayı haber sanması, sağır sultan duymuşken bizi keriz yerine koyup bekletmesi beni çok daha fazla düşündürüyor, üzüyor.
Kazım'a ceza verilmiş klüp tarafından. Zira Kazım klübe yanlış bilgi vermiş. dolayısıyla sabah'ın yaptığı doğruymuş. Senden de bir özür bekliyoruz ahmet ercanlar.
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=17796
bu ne şimdi? bu kulübün resmi sitesinin hangi açıklaması basının yazdıklarından daha inandırıcı ve tutarlı... ikiside yalancı. ikisini de aynı zihniyet yönetiyor çünkü.
oBüS
@Mehmet benden neden özür bekliyorsun? Yazımı okudun mu? Sabah Gazetesinde ilk çıkan haberde maç saatinde deniliyor ikinci çıkan haberde ise 22.30 diyor. Benim yazımda önce bu yalana sonra da insanların özgürlüklerinin kısıtlanmasına bir tepki var. 80'li yıllarda yaşamıyoruz. İnsanlar aileleri ile bir yere gidebilir.
Fenerbahce.org sitesine gelince. Herşeyi yalanlamaları artık skandal boyutuna getiriyor işi. Cidden çok ciddi bir biçimde sorgulanmaları gerekiyor.
fenerbahçeyi savunmak için bu kadar zavallılık yapmana gerek yok.
Peki Fenerbahçe'yi savunmak için zavallılık yapmam. Sende zavallılar gibi adsız yorumlar yapma olur mu? Futbol denilen lanet bir oyun için insanlara hakaret edebilen birini ismiyle tanımak isterim. Burada yorumunu yazmak yerine hakaret ediyorsun. Biraz olsun fikir üretemez misin? Benim kendi fikirlerimi yazdığım bloga gelip böyle bir yorum yapabiliyorsun. Karşıt fikirlerini söyle en azından da bende hangi zavallılığı yaptığımı göreyim.
öncelikle, şirket bilgisayarından girdiğimden, üye girişi yapmam yasak. o nedenle adsız yazıyorum. allah aşkına ahmet bey, yazdığınız yazıları tekrar okuyor musunuz? tamam fenerbahçelisiniz ama, her yorumunuz o kadar sarı lacivert ve gerçekçilikten uzak ki. sadece bu yazın için. genel olarak konuşuyorum. haklı olduğun yazılar var, mesela bugünkü ahmet çakar yazını gerçekten beğendim. hiçbir yazar, böyle bir ifade kullanmamalı. ama anlamadığım şeyler var. ortada koca bir yalan var mesela, ki fenerbahçe resmi sitesi, bunu sık sık yapar. sende belirtmişsin bir yazında sitenin zaafiyetlerini. buna blogda yer verip, üstüne yarım saat, bir saatin hesabını yapıp, ciddi ciddi yazı yazman. adam, takımının kaybettiği bir maç sonrası, eğlenmeye gidebiliyor. siz kendinizi hangi ülkede görüyorsunuz bilmiyorum ama, burası türkiye. burada insanlar ayda ortalama 10.000 euro kazanmıyor ki, futbol dışında düşünebileceği yüzlerce şey olsun, olaya profosyonel bakabilsin. ben, tuttuğum takım puan kaybettiğinde, o hafta boyuncu üzülürken, o mağlubiyetten sorumlu adam, çıkıp eğlenemez. zaten sonuç ne oldu? kazım ceza alacak, resmi site, kazıma güvendik, bi halt ettik dedi. eve gidince, kendi hesabımdan yorum yazabilirim. zavallı kelimesi için özür dilerim. bir anlık sinirle yazdım.
Sevgili arkadaşım. Benimle ilgili eleştirilerin için teşekkür ederim. Yazı ile ilgili eleştirilerinde ise haklı olduğun yanlar var ama yazının içeriğinde gazetenin insanları tahrik etmeye hakkı olmadığını söylemek istedim öncelikle.Sonuçta bu adamları çok ciddiye alıyoruz. Kazım 22-23 yaşında bir adam. Yurt dışından oyuncular geliyor ve bizim bu halimize şaşırıyorlar. Adamlara inanılmaz baskı kuruyoruz.İkincisi ise olayın maç saatinde olmadığını vurguladım. Bu haberi yapan arkadaşın tahrik ediyor dememin de en büyük nedeni. O haber yazılırken Kazım ve Santos maçtan sonra eğlenmeye gittiler dese bu o kadar önemsenmeyecek bir haber. Maç sırasında eğlenmeye gittiler demeleri ise olayın vahametini ve önemini arttırıyor. Kendilerinin bir sonraki gün belirttiği gibi maç sırası olayı yalan çıkıyor. Sonuçta bunlar gazetecilerin haberleri sansasyon yaratsın diye her kulüp için, her olay için kullandıkları yanlış ve eleştirilmesi gereken teknikler. Ben dediğim gibi Fenerbahçe ile ilgili haberlerini eleştiriyorum. Çünkü blogu bu nedenle kurdum. Ama öyle yorumlar geliyor ki neredeyse bloga bir medya mensubu Galatasaraylı arkadaşı ortak etmem gerekecek diye düşünür oldum. Galatasaraylı arkadaşlar blogumu ciddi ciddi takip edip benden tarafsız olmamı istiyorlar.Ya da başka bir tarafsız medya eleştiri blogu kuracağım başka arkadaşlarla.
seni de anlıyorum. sonuçta taraf olan bir insansın, fenerbahçenin tarafında. ama blogun belki senin bile tahmin ettiğinden çok ilgi görünce, ister istemez yazdıkların göze batar. şöyle bir durumda var. eleştirdiğin çoğu kişi veya gazete, eleştirmeye değecek kurumlar değil. sabah gazetesine bağlı fotomaç'ın, ayhan fenerbahçe'de diğer haber yapıp, bir gün sonra, ayhan fenerbahçe'ye transfer olacağı iddialarını yalanladı haberini hatırlıyorum. bu gazetenin bu ülkede 300.000'e yakın tirajı olması, bu ülkenin futbolun hangi yönüyle ilgilendiğinin kanıtıdır. olaya geri dönersek, her ülkenin belirli şartları oluyor. kazım bu ülkeye kendi isteğiyle geldi, dos santos'ta öyle. bu ülke gerçekten diğer ülkelere benzemiyor. ispanya'da kaldığım sırada, werder bremen taraftarları birkaç arkadaşımın, uefa finali mağlubiyetini nasıl bir olgunlukla karşıladıklarını gördükten sonra, bizim ülkemizde işlerin nasıl yürüdüğünü daha iyi anladım.. aynı adamlarla bjk-fb kupa finalini izledim, adamlar benim heyecanımı görünce, bu sadece bir kupa finali mi değil mi, abartma tipi tepkiler vermişlerdi. herşeyin aşırısını seven bir milletiz, kendimide dahil ediyorum buna. mağlup olduğumuz gün değil, mağlubiyetin haftası bile, herhangi bir oyuncumuzun eğlendiğini görmek istemem. ne kadar doğru, ne kadar yanlış.
Ben Fenerbahçe'nin tarafındayım evet ama burada savunduğum bazı şeyler var. Bunların Fenerbahçe ile ilgisi yok. Ben Fenerbahçeli de olsa holigan gazeteciliğe karşıyım. Gazeteciler özel hayatlarında holigan olabilirler ancak işlerinde olmamalılar. Abdulkadir Yücelman için söylenen bir söz var. Özel hayatında inanılmaz bir Fenerbahçeli ama bunu işine yansıttığı hiç görülmedi. O devrin son isimlerinden biriydi ve o da öldü. Bugün maalesef ki bizim haberlerini okuduğumuz , yorumlarını dinlediğimiz insanlar ssandığımız kadar temiz değil. 2 oparagraf Fenerbahçe açısından bakıyorsam 1 paragraf kesinlikle bilgi veriyorum o kişi hakkında ya da bazı olaylar hakkında. Bilgi verdiğim için ilgi çekiyor blogum. Çünkü aslında insanlar bazı gerçekleri öğrenmek istiyor. Kimin ne olduğunu bilmek istiyor. O nedenle daha yazacağım çok şey var. Sadece o kişiler gündeme gelince bu bilgileri genellikle son parağraflarda vermeye çalışıyorum.
Yorum Gönder